Okula isteksizlik ve okul korkusu her iki cinste kız ve erkekte de görülmektedir.Her iki cinsin ruhsal ve sosyal özellikleri bilinmelidir.Okula isteksizlik ve okul fobisinin derecesi çok önemlidir. İleri bir boyuta ulaşmışsa ,artık çocuk okumaktan iyice soğuyacaktır.Tedbir alınmazasa,çocuk okul olayını iyice kafasından silecektir. Bunlar bireyin,kendine güveninin azalmasına ,mutsuzluğu, başarısızlığa yol açacaktır.Bir öğretmenin belki lüzümsuz bir sözü veya bir davranışı,okulda baskı,derslerin zor gelmesi,çocuğun okula gitmek istememesine yol açar.
Okula isteksizlik ve okul korkusunun tedavisinde ailenin, okulun ve öğretmenin rölü çok önemlidir.Ailenin ve öğretmenin psikososyal yardımı desteklemesi gereklidir.
Okula isteksizlik ve okul korkusu olan öğrencilerde ,öğrencinin istekleri ne ise onu ver de kurtul ,tarzında bir yaklaşım düşünülmemelidir.Bu yola girilirse bunun sonunun gelmeyeceği görülecektir.En iyisi bir uzmandan yardım almaktır.
OKUL KORKUSUNUN NEDENLERİ
- Okul korkusunu temelinde çocuğun anne babaya çoğunlukla da anneye aşırı bağımlı olması ve anne babadan ayrılma korkusu yatar.
- Çocuk anne babası olmadığında kendisine veya anne babasına bir şey olacağından korkuyor olabilir.
- Yeni bir kardeşin doğumuyla kardeş kıskançlığının ortaya çıktığı durumlarda görülebilir.
- Sorumluluğu almaktan korkabilir.
- Anne babanın çocuğun okula başlamasıyla geliştirdikleri endişe ve kaygıları çocuğa yansıtmaları sonucu çocukta okul korkusu çıkabilir.
- Annenin de çocuğa bağımlı olması okul korkusunu tetikleyebilir.
- Çocuğun geç saatlere kadar ayakta kalması gitmek istememesine neden olabilir.
- Performans kaygısı yaşayan çocuklar başarısız olma endişesiyle okula gitmek istemeyebilirler.
- Öğretmenin ilgi ve sevgisi diğer çocuklara da yöneleceğinden çocuk kendisine gösterilen ilgi ve sevgiden tatmin olmayabilir.
Okul korkusu gösteren çocuklarda, aile farkında olmaksızın bu bağımlı ve olgunlaşmamış davranış örüntülerini desteklemektedir. Dolayısıyla da çocuğun evde kalış süresi uzadıkça okula dönmesi güçleşeceğinden, tepkisine karşın çocuk okula götürülmelidir.
Bu sorunun çözüme kavuşturulmasında aile, hekim, öğretmen işbirliği çok önemlidir. Eğitim, aile ve öğretmenin birlikte yürüteceği zorlu bir iştir. çocuğun okula başlaması ile birlikte, öğretmen onun dünyasında en etkin, en vazgeçilmez kişi olur. ilkokul çağındaki çocukların eğitiminde en temel öğe, öğretmen ile çocuklar arasındaki ilişkidir. çoğu zaman bu ilişki, çocuğun okula ve arkadaşlarına karşı gösterdiği tepkiyi, başarısını ve gelişimini etkiler.
Öğretmen tepkileri ve davranışları tutarlı bir kişi olmalıdır. Çocukların başarısızlıklarını, sorunlu oldukları noktaları vurgulamak yerine, nedenler üzerinde durarak, araştırarak incelemeli, onları anlamaya çalışmalıdır.
OKUL FOBİSİ, okula isteksizlik sosyal yönü yüklü olan önemli bir sosyal hastalıktır.Psikosomatiktir.Yerine görede bedensel belirtileride olan mutlaka önlem alınması gereken ciddi bir haldir.
TEDAVİSİ:Çocuğun okula yeniden alıştırılması davranışçı tedavi teknikleri doğrultusunda, aşamalı duyarsızlaştırma, koşullandırma yöntemleri ile sağlanır. Bu arada çocuğun okula gitmesi desteklenirken, bir yandan da aile içi ilişki ve iletişimlerdeki bozuk yanlar ve bu korkuya yol açan nedenler, çocuk ve aile ile birlikte ele alınarak çözümlenmeye çalışılır.Okul stresinden kurtarmalıyız.
“Okul” çocuklarda strese yol açabilir. Okul stresinin en temel nedenlerinin başında okul hakkındaki belirsizlikler ve bilgisizlikler gelmektedir. Daha önce dar bir sosyal çevrede bulunan öğrenciler bu yüzden okula başlama konusunda isteksizlik ve stres yaşayabilir. Bu bakımdan çocuk okula başlamadan önce bilgisizlikler ve belirsizlikler giderilmeye çalışılmalıdır.
Kurumumuz da Verdiğimiz Hizmetler: Psikolog, Aile Danışmanı, Evlilik Terapisi, Ergen Terapisi, Çocuk Psikologu, Pedagog, Bireysel Terapi, Psikolojik Kökenli Bozukluklar için Cinsel Terapi, Online Terapi Hizmetleri, Psikolojik Gelişimsel testler, Öğrenci koçluğu ve Eğitim danışmanlığı, Seminer ve Konferans Çalışmaları
Detaylı Bilgi İçin: 0505 388 0710