Panik atak ile ilgili olarak ilk bilmeniz gereken panik atak nedir? Bu sorunun cevabını öğrendikten ve panik atağın ne olduğunu anlayabildikten sonra bu durumdan da kurtulabilirsiniz. Panik atak en kısa ve öz tabiri ile ani olarak ortaya çıkan endişe – kaygı nöbetidir. Bu endişe ve kaygı nöbeti kişinin vücudunda bazı fiziksel belirtilerle kendini gösterir, bu yüzden de çoğu zaman kişide yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaratır. Bu yoğun korku duygusu içinde kişi, çok kötü birşey olacağını, onun için sonun geldiğini, öleceğini veya kalp krizi geçireceğini düşünür. Bu şekilde yoğun bir korku içinde olan kişi doğal olarak o ortamdan kaçmak, uzaklaşmak ister, yardım alabileceği bir sağlık kuruluşuna gitmek ister. Çoğu zaman gidilen bir hastanede veya acil serviste herhangi bir girişimde bulunmaksızın bu belirtiler geçer ve kişi kendini iyi hisseder.
Panik Atak Belirtileri
Panik nöbeti sırasında aşağıdaki belirtiler görülebilir. Bu belirtilerden dört tanesinin görülmesi çoğu zaman yeterli olur. Genel olarak kişiler nöbetler sırasında bu belirtilerde 7-10 arası belirti yaşamaktadırlar.
- Çarpıntı, kalp atımlarını duyumsama
- Terleme
- Titreme ya da sarsılma
- Nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma
- Soluğun kesilmesi
- Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı duyma
- Bulantı ya da karın ağrısı
- Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma
- Derealizasyon ya da Depersonalizasyon (Dış dünya yada kendisi gerçekliğini kaybetmiş gibi hissetme).
- Kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu
- Ölüm korkusu
- Uyuşma ve karıncalanma duygusu
- Üşüme ürperme ve ateş basması
Panik atak ani bir şekilde ortaya çıkan, ortaya çıkışı bazı durumlarda çeşitli tetikleyicilerin etkisi ile, bazı durumlarda ise hiç bir neden yokken ansızın olan; fiziksel belirtilerle de kendini gösteren bir kaygı bozukluğudur. Fiziksel bir zarar vermese bile yaşayan kişilerde fiziksel sağlık ile ilgili yoğun kaygılar uyandıran bir durumdur. Panik atağın belirtileri kişiden kişiye değişebilir fakat aşağıdaki 13 belirtinin en az dört tanesinin görüldüğü ve bu belirtilere kaygıların da (ölüm korkusu, kalp krizi geçireceğim, çıldıracağım korkusu gibi) eşlik ettiği durumlar panik atak olarak adlandırılabilir.
- Kalp çarpıntısı (taşikardi) ve kalp atımlarının duyumsanması,
- Terleme (kimi zaman soğuk soğuk terleme)
- Genellikle ellerde ve ayaklarda kimi zaman tüm vücutta titreme ya da sarsılma,
- Nefes darlığı, alınan nefesin yetmediği, boğulacağı hissi,
- Soluğun kesilmesi,
- Göğüs bölgesinde ağrı veya göğüste sıkıntı hissetme (göğüse bir taş oturmuş gibi hissetme),
- Mide bulantısı ya da karın ağrısı
- Baş dönmesi, düşüp bayılacakmış gibi hissetme, sersemlik hissi,
- Derealizasyon ( gerçeklikten çıkma hissi, etrafının gerçekliğini kaybetme hissi),
- Depersonalizasyon (kendini gerçek olarak görmeme, kendinden ayrılma, bedeninin dışında hissetme gibi)
- Öleceğini düşünme, ölmekten korkma,
- Vücudunda (çoğu kişide sol tarafta) uyuşma, uyuşukluk hissi, karıncalanma.
- Kimi zaman üşüme, ürperme, kimi zamanda ateş basması hissi,
gibi belirtilerle kendini belli eder. Bu belirtilerden en az dört tanesi aynı anda görülür ve bu yoğun kaygı ile geçen atak dönemi yaklaşık 10 dakika sürer. 10 dakikadan sonra atak bitse bile kişinin üzerindeki etkisi gün boyu sürebilir. Ataklar bazen günde bir kaç kere, bazen haftada veya ayda birkaç kere görülebilir.
Panik Atak Tedavisi
Panik atak probleminde en önemli unsurlardan biri doğru tedaviye zamanında başlayabilmektir. Panik atak yaşayan pek çok kişi hastalığın; kalp çarpıntısı, nefes darlığı, titreme gibi fiziksel semptomlarının yoğunluğundan ötürü ilk etapta hep fiziksel bir problemlerinin olduğunu düşünürler. Zaten bir kaygı bozukluğu olan panik atak kişinin kaygılarını ve ölüm korkusunu da arttırdığı için hastalar kalplerinde, beyinlerinde veya vücutlarının başka herhangi bir yerinde problem olduğunu düşünürler ve soluğu hep bunlar üzerine uzmanlaşmış doktorlarda alırlar. Pek çok kereler acillere gitmiş, kardiyaloglar, dahiliye uzmanları v.b. pek çok doktor tarafından kontrol edilip hiç birşeyleri olmadığı söylenmiş kişiler bile bunlara inanmaz tatmin olmaz ve farklı farklı uzmanlara giderler. Panik atak tedavisi konusunda çalıştığım danışanlarımın yarısından fazlasının öykülerinde pek çok kereler acillere gitme, tatmin olmayıp bir kaç kere kardiyalogları ziyaret etme geçmişleri vardır. Doğru tedaviye başlama, durumun psikolojik olduğuna inanıp psikolojik veya psikiyatrik bir tedaviye başlama ne kadar erken evrede olursa, tedavi sürecide o kadar başarılı ve hızlı olacaktır.
Adana gibi büyük metropollerde günlük hayatın koşuşturmacası, kalabalık, gürültü, stres oldukça fazladır. Yaşam şartları ufak yerleşim yerlerine göre çok daha zordur. Kimi zaman insanlar evlerinden işlerine ulaşmak için bile 2 saat trafikte vakit geçirebilirler. Toplu taşıma araçları çok yoğun ve kalabalıktır. Bu kalabalık, bu gürültü ve stres Adana gibi büyük şehirlerde yaşayanları ister istemez etkilemekte ve panik atak gibi psikolojik problemlerin görülme olasılığını arttırmaktadır.
Adana da veya başka büyükşehirler de panik atak yaşayan kişilere ilk önerim günlük hayatın stresini azaltacak veya deşarj olmalarını sağlayacak zamanları kendilerine ayırmaları ve panik atağı kabul edip hızlı bir şekilde doğru tedaviye başlamaları olacaktır.